Bugün yalnızca yeni eğitim yılının başlangıcı değil; aynı zamanda yokluğun, hasretin ve boş sıraların hatırlattığı bir gün. 12 günlük savaşta siyonist işgalcilerin saldırılarında şehit düşen 20 öğrenci, bu sabah okul yolunda olmalıydılar; yeni üniformalarıyla, kitap dolu çantalarıyla ders zilini karşılamalıydılar.
Mahrum kaldığımız bu başlangıç, bizlere geçmiş yılları da hatırlatıyor. Savunma yıllarında da okul zilleri, kırmızı alarm sirenleriyle, bombardıman sesleriyle iç içe çalardı. Her yeni eğitim yılında sınıflarda boşluk daha da büyürdü; kimi sıra şehit olan öğrencilerin adıyla anılır, kimi sıra göç eden ailelerin ardından sessiz kalırdı. Çocukların omuzlarına yaşlarının çok ötesinde ağır bir hüzün yüklenirdi.
Bugün de aynı acı yeniden yaşanıyor. 20 İranlı öğrenci, ders kitaplarını açmak yerine toprağa emanet edildi. Onları şehit eden işgalci rejim, her zaman İran halkıyla sorunu olmadığını iddia etse de, masum İranlı çocukları da Gazze’nin mazlum evlatları gibi hedef aldı.
Bizim için bugün sadece okulların açılışı değil; aynı zamanda hasretin ve boş sıraların başlangıcıdır.
yorumunuz